Yaşananların kamuoyuna yansıtıldığı gibi olmadığını aktaran Demirci, olayın perde arkasını ve ASAT’ın faaliyetlerini şu sözlerle aktardı:
“Dün ASAT Alanya Şube Müdürlüğü’nde yaşanan tiyatrodan sonra herkes bir tarafa çekerek yorum yapıyor. Objektif olarak konu hakkındaki görüşlerimi ifade etmek isterim. Dün kamuya ait bir kurumun külhanbeyi tavırlarla basılması, çalışanların tehdit edilmesi, önceden kurgulandığı şekilde bu kişi şovunu yaparken, aynı kişinin eşinin bu şovu telefon ile kaydetmesi ve bir yerlere servis etmesini yerel seçimler öncesinde hazırlanmış güzel bir mizansen olarak değerlendiriyorum. Bu kurgu videonun bir kamu kurumu olan ASAT’ın savunması ve görüşü alınmadan, doğru olarak kabul edilip, servis edildiği şekliyle neredeyse tüm basın organlarında hiç sorgulanmadan haber yapılmasını da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Şahsın 34 gündür suyunun akmadığı iddiasına gelince; Olayın hemen ardından Hocalar Mahallesi’ndeki bahçe evinde yapılan fiziki tetkiklerde şebeke suyunun mevcut olduğu görülmüş ve kayıt altına alınmıştır. Ayrıca evin önündeki patlıcan, salatalık, biber, domates ve benzeri fidelerin yemyeşil olarak durduğu ve muhtemelen usulsüz olarak şebeke suyundan sulandığı görülmüş kayıt altına alınmıştır. 34 gündür suyun akmadığı bir evde, başka su kaynağı da olmadığına göre bu fidanların kurumaması imkansızdır.
Kırsal mahalle sınırları içerisindeki bu evin su abonesi alırken sunulan belgelerin yasallığı, evin yapım yılı, şebeke suyu ile bahçe sulaması yapılıp yapılmadığı, vesaire ayrıca araştırılacaktır.
Tüm bu hususlarda yasal süreç işletilecek, devletin saygınlığının korunması, çalışanların işlerini güven içerisinde yapabilmesi için tüm hassasiyet gözetilecektir. Genel olarak ASAT’a gelince elbette hiç kimse Alanya’da içme suyu sorunu olmadığını söyleyemez.
Elbet pek çok sorun var. Suyu belirli periyotlarda akmayan mahallelerimiz var. Sık sık patlayan borular, arıza yapan motorlar… Bunları görmeyecek değiliz. Ancak bu sorunun tamamını mevcut belediye yönetimine yüklemek insafsızlık ve siyasi bakıştır. Öncelikle mevcut Büyükşehir Yasası’nın doğru bir yasa olmadığı, doğudan batıya 640 kilometre, kuzeyden güneye 90 kilometre olan Antalya coğrafyasının bu yasaya uygun olmadığı defaetle dile getirilmesine rağmen göz ardı edilmiştir. Nitekim geçen dönem iktidar partisinde olan belediye yönetimi yine en büyük tepkiyi ASAT’tan almıştır. Bu dönem de ASAT’a olan tepkiler devam etmektedir.
Bununla birlikte ASAT son 4 yıllık süreçte siyasi iktidarın tüm engellemelerine, pandemiye, elektrik ve akaryakıt fiyatlarındaki anormal artışa, yangın, sel ve deprem gibi doğal afetlere rağmen Alanya’da altyapıya güncel fiyatlarla 1 milyar 500 milyon liradan fazla yatırım yapmış ve yapmaya devam etmektedir. ( kıyaslama yapmak isteyenler Alanya Belediyesi’nin bir yıllık bütçe rakamlarına bakabilirler.) Şu anda Alanya’da ASAT’ın 8 ayrı müteahhidi çalışmaktadır ki, bu durum Antalya’nın diğer hiç bir ilçesinde yoktur. Bu süreçte yıllardır yapılmayan altyapı yatırımları, asfalt bozuldu, parke bozuldu, her yer toz oldu gibi gelecek tüm tepkiler göğüslenerek gerçekleştirilmiştir.
Tabi ki bunlar toprağın altına gömülen paralar olduğu için kimse tarafından görülmemektedir. Yapılan yatırımlarla batıda Avsallar, Türkler, Payallar, Konaklı’nın eskiyen ve sürekli arıza veren içme suyu hatları yenilenmiş, doğuda Mahmutlar ve Kargıcak’ta içme suyu şebekeleri yenilenmiştir. Ayrıca merkezde Hasbahçe ve Hacet’te eskiyen ana hat tamamıyla değiştirilmiştir. Bu yatırımların devreye girmesiyle yaşanan sıkıntılar azalacaktır. Bugün yaşanan suların akmaması şikayetlerinin ana sebebi yapılmayan bu yatırımlardır. Asıl sorgulanması gereken bu yatırımların bugüne dek niçin yapılmamış olmasıdır. Elbette bu yatırımlar yeterli değildir. 1950’lerden kalan tüm hatların yenilenmesi, yeni yapılaşan alanların şebekelerinin döşenmesi elzemdir. Ancak bu yatırımların bu ekonomik koşullarda bir hamlede yapılması mümkün değildir. Unutmayalım ki Antalya’nın bir ucu ile öteki ucu arası 640 kilometredir. (Alanya İstanbul arası 800 kilometredir.
Gerek Antalya Büyükşehir eski Başkanı Menderes Türel dönemini, gerekse Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek başkan dönemini yaşamış bir vatandaş olarak söyleyebilirim ki, ASAT’ın sorunlarının bu ekonomik koşullarda hızlıca çözümü mümkün değildir. Bu tepkiler kim belediye başkanı koltuğunda olursa olsun yaşanacaktır. Tıpkı geçen dönem yaşandığı gibi.
ASAT Müdürü Ümit Demirel ve personeli hakkında yapılan hakaretlere ve kötü söylemlere gelince herkesi empati yapmaya davet ediyorum. Çünkü ben evimde 2 haftadır suyum akmıyor diyenin yerine kendimi koyuyor ve duyduğum anda ASAT çalışanlarından o suyun niçin 2 haftadır akmadığının hesabını soruyorum. Özellikle yaz aylarında kurum doğudan batıya 70 kuzeyden güneye 60 kilometrelik bir havzada hizmet veriyor. Üstelik 20 yılda gerçekleşmesi gereken inşaat yoğunluğu son 4 yılda gerçekleşmiş. Nüfus katbekat artmış. Hiç hesaba katılmayan yabancı komşularımız ilçenin tüm altyapı kaynaklarının kullanımında bizimle ortak olmuş. İnanın tüm ekip 24 saat vardiyalı çalışıyor ancak yetişemiyor. Hani bir yerlerde boru patlağı var bildirdiğim halde 3. haftadır gelmediler diyorsunuz ya bilin ki o üç haftada sizin bildirdiğiniz patlaktan daha önemli arızalarla boğuşuyorlar.
Sonuç olarak evet pek çok şikayet var ama ASAT bir altyapı şirketi olarak bu coğrafyada bu koşullarda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. ASAT emekçileri 45 derece sıcakta gün boyu çalışıyor. Birisi demiş ki ASAT müdürünü hiç odasında görmedim. Bizim istediğimiz de bu değil mi? Tüm ekipler klimalı odalarda oturmaktansa tüm gün sahadalar. Evet sorunlarımız var, suyumuz zaman zaman akmıyor, su kaynaklarımız yetersiz ama lütfen emeğe saygı gösterin.”
